11 Eylül 2014 Perşembe

Dertleri biz yaratır biz yaşarız!

Bazen öte vurursun beri vurursun çıkamazsın işin içinden. Kafan davul gibidir, nice aspirinler hak getire. Yaşam kendine hiç gülmeyecekmiş gibi, artık neşenin kendin için bir hayal olduğunu filan düşünürsün. Zor zamanlardır. Kabul. Böyle durumları çoğu zaman bir fırsat olarak düşünürüm. Toprağa düşen bir tohum gibi hani. Zemheri soğuklarına, şiddetli yağmurlara dayanmak durumunda olan bir tohum gibi. Baharı bekleyen. Filiz vermeyi, çiçeklenmeyi, gülmeyi bekleyen. Geçer elbet dersin. Bu da geçer. Sık sık kafa hep oraya gider ama sen boş vermeye çabala. Dağıt kafayı. Ortamdan uzaklaş. Derdin bin türlüsü varsa neşenin daha fazla sebebi var yaşamda.
Yaşam neşe üzerine kuruludur.
Derdin hiçbir canlıya faydası yok gibidir. Ancak dertleri fırsata çevirenler hayatta kalır, yaşama bağlanır. Biz aslında toplum olarak dertlerde neşeyi bulmayı başarmışız. "Çile bülbülüm çile"  derken neşelenen kaç toplum var? Derdi tiye almayı da öğrenmek gerek. Olabildiğince tabi. Olacak var olmayacak var.
Yaşam neşe üzerine kuruludur.
Dertlenen değil de hep neşelenen insanları etrafımızda görmek istememiz bu nedenledir. Oynaşan çocuk hayvan her neyse bize hep daha sevimli gelir. "Bugün kafam çok bozuk ya" lafını söyleme. Hani söylesen de ancak kendin duy. Etraf yeterince dertli zaten. Bize neşe lazım. Sızlanma değil.

Aşık olan bizde nedense hep dertlenir. Aşkın neşelisi daha bir aşktır. Dertlisi bana lazım değil. Belki sana da lazım değildir.
Dedik ya yaşam neşe üzerine kuruludur. Dertleri biz yaratır biz yaşarız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder