27 Kasım 2015 Cuma

Zaman kimseyi ayırmıyor!

Her doğum hem sevincin hem de sıkıntının başlangıcıdır. Detayları farketmek için çaba sarfedersin ama mutlu olamayabilirsin. Her farkındalık yenilerine gebe kalırken, çok da farkında olmadan da yaşanabilen bir yaşamı kaçırıp gideriz! Yaşam kendini basit kılarken yaşayan yaşama olanca kederi bindirme peşinde oluyor. Zaman kimseyi ayırmıyor, hiçbirimize ayrıcalık tanımıyor. Pek bir sevimsizmiş gibi davranıyor. Aslında kendini de yiyip bitiriyor. Her kavuşma, her sarılma bir sonrakinin daha ateşli olmasını isterken kendini tutuşturup yok ediyor.

İşte yine başladık!

İşte yine başladık!
Dert ettik olmadık şeyleri
Söylemek isteyip de haykırarak
Aslında
İdare ederken birbirimizi
Yapamadıklarımız, kabullenişlerimiz
Etraf ne der
Anama ne derim filan
Olanca korkaklığına sığınarak yaşamın
Geçer deriz, yükleriz olanca sorumluluğu
Zaman
Yapamadıklarımız, korkularımız
Ertelediklerimiz, ah zaman
Ha bugün ha yarın
Kısmetse filan
İşte yine başladık
Bir kere bakmadan dinlemeden

29 Ekim 2015 Perşembe

Söyle

Sen söyle, esirgeme sözlerini
Ne varsa avazın çıktığın kadar
Bağırarak
İstersen daha ağır, acıtarak olsun
Sessizce, fısıldayarak
Damlayarak
Yavaş yavaş
Nasıl istersen öyle söyle
Olan olmuş bir kere
İşte ona alıştırmadan
Söyle
Sessiz olma,
İşte öylece gitmek, eli varmıyor insanın
İşte ona dayanılmıyor
Bari birkaç söz
Esirgeme
Her nasıl olursa
Yeter ki sessiz durma!

12 Eylül 2015 Cumartesi

Geçmiş olanca kirliliğinden arınmaya çalışırken, ne kadar da heveslisin gelecek!

Çoğu zaman anlatamazsın! Kendini ifade edemezsin, etmene izin vermezler. Ya da konuşmaya kalksan yanlış anlamaya müsait bir sürü gözle mücadele etmek durumunda kalırsın. Söylersin belki! Ama o kulaklara gidene kadar kaybolur, bir hiç olur sözlerin. İçine kapanırsın. Kendine söylersin, o sözleri. O hiçler bir sel olur dolar kulaklarına. Boğulur boğulursun. Yaşama karşı direncin vardır bilirim. Elin gitmez. Yutkunur kalırsın. Söz söylemek istersin bakan gözlere. Değmez dersin. Kalırsın, bir sigara filan yakar oyalanmaya çalışırsın. Yaşamı bazen saçma bulsan da o hayal ile yine de güzeldir, kovalarsın. En iyisi kendini anlamaya çalış, Şu kirlenmiş yaşamlara dokunup, ruhunu kirletme. Farkındaysan kirli yaşamları yorgan gibi kara kışta üzerimize alıyoruz. Uzaklaşmak, yalnız kalmak korkutucudur. Belki bazen rahat hissederiz. Karmaşıktır. Gider gelirsin. Kirli yaşamların kafası iyi gibi görünür, zevkler filan. Belki daha çok para. Koltuklar. Seni görünce kıçını önemseyenler filan. Aslında yaşamın kirliliği hepimizi yalnızlaştırıyor. Kirlenmemiş bazı duyguları korumak istiyoruz. Bilinçli veya değil. Yaşam hızla geçerken hücrelerimizde kazandığın o güzel kalplerle rahatlarsın. Zaman senin benim için geçerken, gelecekler için ne kadar da acımasız! Geçmiş olanca kirliliğinden arınmaya çalışırken, ne kadar da heveslisin gelecek! Aşktan bihaber, o kirli yaşamında hiç sevememiş kuru hayatlar dolu bu serüvende. Otsun, biliyoruz da hiç olmazsa bir çiçek aç şu yaşamında. O kadar da mı acizsin. Çoğu nefesler diğerlerini sömürürken bir yol bulup da çiçekler açmak, yalnızlaşmak. Hani yenilmek değil de, kendine kaçmak gibi. Fazla kirlenmeden. Hiç olmazsa bir çiçek açıp yaşama gülümsemek. Kendileyin.

İnsan var, ota boka üzülür!

Çelişkiler içinde yaşamlar geçip gidiyor!
İnsan var karıncayı incitmez
İnsan var canlının kökünü kazımaya and içmiş!
İnsan var aklını kullanır
İnsan var aklını kullandırır!
Acziyet halinde geçip gider yaşamlar!
İnsan var ota boka üzülür
İnsan var kıyamete sırtını döner!
Öyle acayip insanlar var ki
Aşkı bilmez, sevmekten biçare!




Suzidil rüyalar!

Suzidil düşünden uyandım! Dalmak istedim yeniden, hüseyni aşiranı yeniden yaşamak istedim. Çargah ile buseliği kaynaştırıp zirgülede kalırken kalbe yatkın dügahta soluklanmak istedim. Elim gitmese de kalbim şehnaz dedi, dik acem ile hüseyniyi de karınca buselikte hicaz beni senden aldı. Dalmak istedim o rüyaya, yeniden. Muhayyerde buselikli bir rüyadan nevada rastlı dügahta buselikli uyanmak istedim. Kapını buselikte kürdi ile çalmak, aşirana ermek istedim.

5 Eylül 2015 Cumartesi

Herkesin yaşamı bir tabloya sığar, hayaline dünya yetmez!

Severmiydi bilmiyorum! Hissettim bazen ama ikna olmadım! Kafamda hep bir şüphe, bilinmezlik! Belki seviyordu ama belli etmeyi beceremiyordu, veya akıl edemiyordu! Hatta çevreden "aklı gidip gidip geliyordu" dediler!
 Kimin gitmiyor ki! Her gün ayrı kafalarla dolaşan sen değil misin? Ben değil miyim? O da öyle işte. Varsın bilme, acısını çek' Kendine bak! Denk getirdiğinde sev! En azından onu ihmal etme, kaçırma treni! Hayal ettiklerin hayal ile kalıyorsa iyisin! Sevmiştir de geç! Sorguladıkça kendinden kalanı, kalana bir bak! Kaç hayal kalmış? Olan sana ne kadar yakın?
Yaşam işte!
Herkesin yaşamı bir tabloya sığar, hayaline dünya yetmez!

30 Ağustos 2015 Pazar

İnsandan balık olmuşum!

Meğer bir denizde
Koşan
Nerde olduğunu bilemeyen
Konuşamayan
Dolanıp duran
Koşan
Elinde duvar saatiyle
Koşmayı yoran
Balıktan aptal
İnsandan balık olmuşum!

Yakınlarda sandığım

Yakınlarda sandığım
Çok uzaklardaymış
Gitsem beklermi
Bilmem
Doğru yol sandığım
Götürmezmiş sana
El sözüne inandım
Yandım
Yakınlarda bilirdim
Rüzgarla gelen
Çiğdem kokularında
Güz de gelen kuş seslerinde
Sanmıştım
Öyle yakın değilmiş
Çok uzaklardaymış
Söz söylemek bile
Nasip olmadı
Fısıldamayı hepten geçtim de
Ne mevsimler geçti de
Dönüp durmuşum
Hep uzakta kalan
Benmişim
Yanmışım!

28 Ağustos 2015 Cuma

Sürekli bir yaşam

Bilmem kaç kez koştum yukarıdan aşağıya doğru! İyi tozuturdum! Durmazdım yerimde. Ne yaz ne kış! Farketmezdi ki! Anlam içermeyen koşmalar, tozutmalar gibisi var mı? Bisiklet filan da olmayınca! Tabana kuvvet, koş! Sadece koştuğumu hatırlarım. Zaten gerisini hatırlamıyorum.
Köyde ne yaparsın ki? Çok şey! Arkadaş çoktur. Mesela Haziranda Yeşil erik, Temmuzda şeftali elma, Ağustosta incir, Eylülde  Ceviz ağaçları. Sonra üzüm! Ne bileyim doğayla başbaşa! Sürekli bir yaşam! Kesintisiz.
Öyleymiş meğer, sonra anladım!
Anladım da işte!

Yaşam sende başka bende başka!

Halden hale geçerken yaşamım
Kimseye yük olmadan, dert olmadan
Kestirmeden bir yaşam
Hayaliyle!
Ne olacak canım, geçinir gideriz!
Hayali kurunca
İşte
Sendeki yaşam, bendeki başka bir yaşam
Olunca!
Çeşitlenir, dallanır budaklanır
Bir şekilde olup gidiyor derken
Bir olmuyor, aynı tonda çalmıyor
Bir o oluyor bir diğeri derken
Karara ermiyor
Kestirmeden olmuyor
İnan ki!
Öyle kolay olmuyor!
Geçinip gidiyoruz derken!
Hayal olmayınca
Yaşam nefes almıyor.
***



Ayarsızca

Ayarsız bir kafayla
Ayarsız bir zamandan geçerken
Araya giren sen olunca
Ayarsız bir hal oldu!



30 Haziran 2015 Salı

Gör kendini bende!

İşte şimdi bir işe yaradım vesselam
Üstüm başım dökülmüş
Pejmurdeyim vesselam
Bir işe yararmışım!
Heyt!
Öyle değil işte
Sana demiştim
Bir işe yararmışım, yaşamı heder etmemişim
Bak işte
Gör kendini bende!
HS

Kalan bir tutam mı ki?

Sonunda anlamış gibi olsam da
Aslında acılarımdan haz almamışım
Öyle sanmışım
Kandırmışım kendimi
Bencileyin demeyeyim de
Anladığını umarım, öyle umarım
Acılarını anlamam, 
Yaşamadım, yaşamadın
Gel bunları tartışmalayım da
Oluruna bakalım hani
Herkes bir tutam mutluluk alsın
Onunla masaya otursun
Ne dersin
Bir tutam mutluluk
Kaldıramayacağımız acılardan daha hafif değil mi?
Gel, inat etme
En azından vazgeçelim acıdan
Ne kaldı ki geriye, 
Kalan bir tutam mı ki?


10 Nisan 2015 Cuma

Neyzence işte!

Nasıl olsun işte!
Bildiğin gibi hayatım!
Hayli oldu görüşmeyeli
Anlıyorum,
Ama inan bildiğin gibi
Giden bende olduğu gibi
Sende de olan şeyler!
Farklı değil yaşadıklarımız,
Sorgulamaya gerek yok
Yaşarız gideriz
Bir şekilde
Hayli oldu görüşmeyeli
Değişen yaşam değil
Kendi yaşamım
Senin yaşamın!
Uzatma işte
Üfle geç, ama ruha
Neyzence işte!

13 Şubat 2015 Cuma

Yaşam yaşamını sürsün!

Sevdiğin yanında ama dokunamıyorsun
Koklamak istersin de bir şekilde olmaz
Yapamazsın
Boktan bir durum vesselam
Ben kimim filan diye sorarsın
Gönül mü çaldın çaldırdın mı?
Yanmışsan da anlayan yok
Yakmışsan da farkında olmayan bir cahilsin
Oluyor işte yaşamda
Böyle şeyler
Anlayan yok seni
Senden anlamanı bekleyen de yok!
Yaşam işte
Karışma
İşine karışma yaşamın
O yaşamını sürsün
Yaşam yaşamını sürsün
Senin neyine!


Paylaşan yok!

Yaşamın hepsi sana ait değil
Öyle sandığımız gibi değil yani
O alıyor biraz
Bu alıyor biraz
Sevgilin alıyor
Arkadaşın alıyor
Alan alıyor az çok
Sandığın gibi hepsi sana ait değil!
Mutluluğun bile tam senin değil
Ya acılarım diyeceksin!
İşte o tam senin
Paylaşan yok!
HS

3 Şubat 2015 Salı

Fazla ciddiye alıyorsun!


Yaşam hep birşeylere kavuşmak için birşeyleri terketmekten ibarettir!

Şikayetin sonu yok!

Artık şikayet etmeyeceğim, senden bile!
Hoşgörüme vereceğim gazı şımartacağım
Artık eleştirmeyeceğim
Ne şiş yansın ne kebap değil de
Kıvamında olsun yeter
Şikayet yok yaşamdan
Yok şekeri az olmuş
Demi fazla olmuş filan
Arkadaş memleket böyle yönetilmez fialn
Demiyeceğim
Neyi eleştireceğim?
Kimseyi mutlu etmeye
Sinir etmeye filan enerjimi harcamayı düşünmüyorum!
Kurbağa gibi canın isterse suya canın isterse karaya filan
Öyle de değil de
Balıksam yüzerim
Kuşsam uçarım
Yengeçsem yandan çarklı
İnsansam!
Artık şikayet yok eleştiri yok
Bak sevmek yok filan demiyorum
Aşk filan da demiyorum
Çok sıcak çok soğuk filan 
Onlardan bahsediyorum
Vazgeçiyorum
Şikayetten
Eleştirmekten
Kaysı kıvamı yumurta neden haşlanmadı
Armudun sapı üzümün çöpü
Bu millet adam olmaz filan
Adam da olur 
badem de olur
Bal gibi olur
Kestirmeden yolu yarılamak istersen 
Şikayet etme, eleştirme
Boktan traş yapan berberin adresini iste
Çirkine güzel de
yeter ki şikayet etme
He de
Olur de
Yakışan budur sana 
Diyeceğim 
Yine şikayet olacak!
Varsın Ağustos böceği ötsün
Herkes işini görsün!
Allah gecinden versin



19 Ocak 2015 Pazartesi

Seçimimi yaptım

İşte!
Karşında yaşam hikayen
Özetliyor seni!
Unuttukların da sana kalsın
Bendekiler zaten hayli ağır yük
Silikleşip kaybolacak
Duman gibi!
Seçimi ben yaptım
İlk kez!
Uzaklaşıp kendimden
Kendimi bulmaya doğru
Seçimimi yaptım
Sana bırakmadım
Bu sefer de böyle olsun
Hani istediğin gibi
Tam istediğin gibi!
HS

13 Ocak 2015 Salı

Az olsun bizden olsun!

Az olsun bizden olsun
Helal olsun emekten olsun
Yalansız olsun
Varsın kıt kanaat olsun
Öz olsun 
Olsun da sineden olsun
Dertler de olsa
Özde eriyip
Şeker olsun
Bal olsun!

12 Ocak 2015 Pazartesi

Eeee!

A-Nasıl Gidiyor?
B-İyi
A-Güzel!
B- ....
A-Keyfin yerinde yani!
B-He!
A-...
A- Moralin bozuk mu senin?
B- Ne alaka!
A-Hiç!
B-...
A-Eee!
B-....
A- Ne yapalım!
B- Bilmem!
A-Fikrin yok mu?
B-...
A- ...
C-Ne ayaksınız lan siz!

Tereyağda kızarmış egomuz var!

Fazla büyütmeden, olduğundan daha fazla değer vermeden konuşmaya ne dersin!
Kediler öyle yapıyor!
Takılıyorlar kafalarına göre!
Ama mutlular mı?
Diye sorma!
Sanırım onu da kafaya takmıyorlar!
Hem bunlardan sana ne!
Basit düşün
Kaygın az olsun!
Yapamıyorsun dimi!
Takıntılısın, veya egon tereyağda kızarmış, ohh!
Kedi kadar olamadık
Söyleneni dinledik
Robot olduk
İyi mi?
HS

11 Ocak 2015 Pazar

Kalabalıklar arasında yalnız olduğunun farkında mısın?
Güya şehir saklar sanmıştın!
Herkes sana bakıyor, seni izliyor
Kimsenin umurunda değilsin!
Farkında mısın?
Güya kalabalıklara karışır kaybolur giderim
Diyerek karışmıştın!
Kayboldun, haklısın
İstediğin yalnızlığı anladın mı şimdi?



9 Ocak 2015 Cuma

8 Ocak 2015 Perşembe

Şarkımı söylerim!

Özgürlük mü dedin?
Aklıma şarkılar gelir
Ne sana ne ona söylediğim
Ne de kendime
Çalarlar söylerim
Söylerim çalarlar
veya çalmazlar
Mırıldanır öyle söylerim
Kime ne!
İçimden de söylerim
Tiz perdelerden de
Sana göre de
O anlamaz
Ona söylemem
Söz bilmesem de söylerim
Hımm yapar yine söylerim
Dinlemesen de
Kalbe giden yola girsin
İsterse girmesin
Özgürlük mü dedin?
Şarkımı söylerim
Yaşarım arkadaş!
HS

Kapadı gözlerini ama duymadı!

Büyülü sözlerin işe yaramadı
Sözde davetkar bakışların da
Dudaklarını büzerek konuşmaların
Gerdan kırmaların da işe yaramadı
Cilveleri zaten geçelim de
Sözde sosların lezzete lezzet katmadı
Tat kalmadı bir de üstüne
Bukleye narin kakül bir de hızma
Ekleyip
Sözde gözyaşlarını da gösterip
İşe yaramadı vesselam
O çanta o topukluya uymadı
Kapadı gözlerini
Ama duymadı!