17 Ekim 2014 Cuma

Mutsuzluğunu süründürme!

Neye isyan etmeli? Herkesin ayrı herkesin aynı sebepleri vardır. Çakışsa da inkar edilen sebeplere! Aynı yere çıkacağını bildiğin halde değişiklik olsun diye değiştirdiğin yollar! Kendimizi kandırdığımız durumlar, güya isyanlar! İsyan senin neyine! Öyle iş olsun diye olmaz bu işler. Yürek ister! Hani o yanında güzel kızlar olduğunda gösterdiğin ekstra testesteron durumları değil bu işler! Patlar elinde! Önünde iki yol var: herkesin inandığı yol, bazılarının inandığı yol! Diyeceksin ki herkes bazılarını içine almıyor mu? Almıyor da o nedenle onlar bazıları! Herkes gibi olmayacağım diye gereksiz çabalayan nalları olmayan eşekler gibi koşmaya çalışma! Kendin ol, kendince isyanını yaşa! Eşeksen eşek gibi ol, gözlerine kurban oldukları! hakkını ver eşekliğin. Gizemli görüneceğim, isyanım gizemli olacak romantik olacak gibi saçmalıklara sığınma! komik olma kısaca! Ne çektiysek seviyor gibi görünmekten değil mi? Göz yaşlarını gizlemeye çalışan salaklar gibi! Akıt be kardeşim, gözyaşının hakkını ver! Ne çektiysek sevmediğimizi haykıramamaktan değil mi? Süründürmek mutsuzluğu! İlla süründürdüğün mutsuzluğunu! Mutsuzluk bile bizden nefret etti o halde! İsyanın işte iki yüzlülüğe olmalı! Kendinle yüzleşmeli! Süründürme yüzsüzlüğünü! Söyle be kardeşim! Ne istiyorsan onu söyle! Anahtar orda işte! Belli etmenin yollarını arama, söyle be kardeşim! Daha da sesin çıkmıyorsa! Bi ziktir git!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder