30 Ağustos 2014 Cumartesi

Kafamız karışmasın diye!

İçinden çıkamadığın anların olmuştur elbet. Çok aç iken önüne sevmediğin bir yemek konuldu mu? Diyeceksin ki lokantaya git seç. Her zaman lokanta tercihi de olmayabilir yaşamda. Fakirlikten değil hani, eve gitmek zorundasındır, bilirsin, belki. Önüne tercihi zor seçimler gelmiştir elbet. Hepsi seçeneği mi aradın, veya hiçbirisi? kafan karışık veya. Yaşam bize karmaşık şeyler sunar aslında. Tercihleri sana bırakır gibi görünür. Alın yazısı, kader gibi şeyler değil de, beklediğin hissettiğin şeymiş gibi olur seçimler. İyisiyle kötüsüyle. Hani hayırlısı olsun dersin. Tercihlerini "hayırlısı olsuna" havale edersin. Karmaşık işleri hep havale ettiğin gibi. Hani gerçekten yaşamda ne kadar durumu kendin tercih ettin? Herkes kendi tercihini yaşar deriz, ama her daim öyle olmuyor. Bazen çevren, bazen ailen, bazen arkadaşın, bazen sevgilin, karın seçiyor, senin yerine. Yanlış olduğunu bile bile tercih etmek tercih midir? Kafanın karışması hep bundan. Bazen kimseyi görmek istemeyip de daha önce gitmediğin bir kafeye gidip kahve içmek gibi saçma bişi. Derdini sigaraya biraya anlatmak gibi, tercih ettiğin yatırlar var. Kafan hep karışık, benim de öyle. Kaygılar çok yaşamda, mutluluklar da. Hangisi çok deme, daha da karışır. Kafana göre takıl derler, takma bişeyi, ziktir et derler. Tavsiye ederler. Kafa karışık olunca ona nasıl takılacaksın, takmayacaksın? Ziktir edersin, artık eskisi gibi olmayacak filan dersin. Köşeyi dönünce sevmediğin ot dibinde biter. Olsun salla gitsin derler. Kafa karışıtırıcı şeyler bunlar. En çok da insan ilişkileri kafamı karıştırır. Hani sevda aşk cinsinden olan şeyler değil de, dostluklar karıştırır. Yaşamın boyunca birçok dostun olmuştur. Şimdi nerdeler, veya sen nerdesin? Dostluklar da geçicidir, biz evladiyelik bilirdik. Dost edinmeyelim mi diye sorar kafa karıştırırlar. Edinelim de, takmayalım dersem, olduğu kadarıyla desem, ne dersin? Kediler gibi olmak istiyorum, kafam karışık olsun istemiyorum. Kafama göre takılmak istiyorum. Kedinin boşvermişliğini, gırtlağına kadar göstererek esnemesi gibi yaşamak istiyorum. Acaba kafam karışmaz mı? Sanırım herşey doğum travmasında. Rahimden çıkıp, güneşi görüdüğümüzde kafamız karışmaya başladı. Oyuncağımızı diğer çocuk almaya kalkışınca, emziğimiz ağzımızdan alınınca karışmaya başladı. Cinsel organlarımız gelişip, hormonlara esir olunca düğüm oldu, çözebilene helal olsun. İş, aşk, eş, çocuk filan deyince kördüğüm oldu. Bir de insan dediğimiz çok hücrelinin menfaat düşkünlüğü, sapkınlığı, doymazlığı kafamızı karıştırdı. "Kaçsam bırakıp senden uzaklara gitsem" şarkısı hangi kafa ile bestelenmiştir? "Kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime" derken kafa nerelerdeydi dersin? Herşey o güneşi görmekle ışığı görmekle başladı. Kimse tavsiye beklemesin. Ne halimiz varsa görelim. Sadece bir küçük şey söyleyebilirim. Sevdiğin zaman ama çok sevdiğin zaman, az değil, kafan iyi oluyor, karışmıyor. İnan bana. Sevgiyle kafayı karıştırmak gerçekten iyi geliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder